Çukurova Üniversitesi İletişim Fakültesi ve Güney Reklamcılar Derneği ortaklığında hazırlanan “En Üstün Sanat Business’dır” konulu seminer, Çukurova Üniversitesi İletişim Fakültesi Konferans Salonu’nda düzenlendi.
Seminer, İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nüket Elpeze Ergeç, Çukurova Gazeteciler Cemiyeti başkanı Cafer Esendemir, Güney Reklamcılar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Efsun Tekyeten, İletişim Fakültesi akademisyenleri, öğrenciler ve misafirlerin katılımıyla gerçekleşti.
Programın açılış konuşmasını yapan İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nüket Elpeze Ergeç, “Reklam dediğimizde sadece bir ürünün – hizmetin alınması, satılması ya da tanıtılmasını anlamamalıyız; reklamı kültürel bir üretim biçimi olarak değerlendirmeliyiz. Burada değerli konuğumuzu ve bizimle paylaşacağı tecrübeleri dinlerken ben altını çizerek dinleyeceğim. Lütfen siz de öyle dinleyin” dedi ve sözü Güney Reklamcılar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Efsun Tekyeten’e bıraktı.
Tekyeten de konuşmasında “İletişim Fakültesi, Güney Reklamcılar Derneği’nin kardeşidir. Mesleki olarak İletişim Fakültesi ile çok ilgiliyiz. Bunda Fakülte Yönetimi ile birlikte ve tüm hocalarınızın çok katkısı var. Bizim işimizi kolaylaştırıyorlar çünkü biz size ulaşmak istiyoruz. Üniversiteyi bitirdiğinizde iş ararken sıkıntı yaşamayın istiyoruz” dedi ve ajanslarının kapısının İletişim Fakültesi mezunlarına açık olduğunu iletti.
Açılış konuşmalarının ardından sunumunu yapmak üzere söz alan Reklamcı-Yazar Ender Merter, reklamcılığın tarihi sürecine değinerek günümüzde reklamcılığın bir bilim halini aldığını, 13. yüzyılda 1. Kosova Savaşı’ndan itibaren Osmanlı Devleti’nde bir batılılaşma süreci başladığını, 1. Kosova Savaşı’ndan Viyana Kuşatması’na kadar, Osmanlı’nın yaklaşık 300 yıl Avrupalı olduğunu belirtti ve şu cümlelerinin altını çizdi; “ Bugün, düşündüğümüzde yaklaşık 30 Avrupa ülkesinin Osmanlı İmparatorluğu içinde kaldığını anlıyoruz. Bunlar reklamcılığı besleyen konular. Reklamcılık tarihten kültürden bağımsız olamaz. Nitekim Osmanlı, Avrupa’dan aldığı bazı bilgileri bazı aydınlanmalara dönüştürerek 1927’de ilk basım evini kurdu. Bunlar birer batılılaşma hareketidir.”
Ülkemizin coğrafi konumunun reklamcılık sektörünü de pozitif yönde etkilediğini kaydeden Reklamcı-Yazar Ender Merter, “Tarihsel süreç boyunca dış güçlerin çeşitli oyunlar ve terör örgütleri ile ekonomimizi sarsmaya yönelik çabalar sarf ettiğini görüyoruz; Türkiye’ye baktığımızda, kültür, turizm ve tarım bakımından dünyanın en zengin ülkesi konumundayız” dedi.
Reklamcılıkta en önemli şeyin yaratıcı fikir olduğunu belirten Ender Merter, yaratıcı fikrin gelmesi için ruhen ve bedenen beslenmeye, çok okumaya ve yabancı dili geliştirmeye, farklı kültürleri tanımak için gezmeye zaman ayırmak gerektiğini belirterek, yaratıcı fikrin sektördeki karşılığını şu sözlerle ifade etti: “Reklamcılık açısından baktığımızda, doğru alınmış brief ile ortaya çıkan ve hedef kitleyi hareketlendirebilen mesajı farklı bir biçimde, doğru anlatabilme becerisidir.”
Merter, Türkiye’deki reklam pasta payına da değinerek, en büyük dilimin televizyonda olduğunu ancak bu durumun hızla değiştiğini, çünkü dijital platformların hızla geliştiğini, hatta Avrupa ülkelerinde, televizyonun dijital platformların gerisinde kaldığını ve Türkiye’de de bu durumun 5-6 sene sonra Avrupa’ya benzeyeceğini kaydetti.
Reklamcılığın tarihi süreç içerisinde uğradığı değişimi de örneklerle anlatan reklamcı-Yazar Ender Merter, sektörde güler yüzün önemine de değindi: “Gülmek çok önemli bir şey. Yapacağınız reklam filmi, afiş vs. ne olursa olsun bir güler yüz mutlaka olsun. İnce espriler, zarif dokunuşlar reklamı her zaman öne çıkartır” diye belirtti.
Reklamın sanattan doğrudan beslendiğini söyleyen Merter, Müziğin sektörde çok önemli bir yer kapladığını da vurguladı. “Müzik hem ruhun hem de reklamın gıdasıdır diyorum. Reklam sektöründe jingle’ları ile hatırlanan birçok reklam var. Bu yüzden müzik, reklam filmi ve marka ile bağlantılı olmalı, özel sözler yazılmalı” diyerek sözlerini noktalayan Ender Merter, soru cevap bölümünde ise öğrencilerin ve katılımcıların sorularını yanıtladı.
Seminer Sonrasında, katılımlarından dolayı Reklamcı-Yazar Ender Merter’e, Çukurova Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nüket Elpeze Ergeç tarafından Teşekkür Belgesi takdim edildi.